İran’da güvenlik görevlisinin öldürülmesine karıştığı gerekçesiyle tutuklananlar idamla yargılanıyor

İran’ın Elburz Eyaleti Başsavcılığı, Kerec kentindeki gösterilerde bir Besic milisinin ölümüyle ilgili gözaltına alınan biri kadın 11 kişinin idamla yargılandığını bildirdi.

Yarı resmi Mehr Haber Ajansının haberine göre, Elburz Eyaleti Başsavcısı Hüseyin Fazlı Herikendi 3 Kasım’da Kerec kentinin Kemalşehr bölgesinde çıkan olaylarda hayatını kaybeden Besic mensubu Ruhullah Acemiyan davasına ait açıklamada bulundu.

Herikendi, yürütülen çalışmalar sonucunda, sanıkların tespit edilip gözaltına alınmasından sonra “hukuka uygun olarak” ön soruşturma başlatıldığını, 1’i kadın 11 kişinin Kerec Başsavcılığınca mahkemeye çıkarıldığını belirtti.

Davaya ilişkin iddianamenin Elburz Eyaleti Devrim Mahkemesi’ne sevk edildiğini aktaran Herikendi, sanıkların “ülke güvenliğine karşı çok sayıda suç işleyerek ve devlet görevlilerine saldırarak bozgunculuk yapmak”la suçlandığını kaydetti.

Herikendi, iddianamede sanıklara isnat edilen suçlamalar ortasında “insanın bedensel bütünlüğüne saldırı, toplanma ve gizli anlaşma, suç içeren içerikleri sosyal medyada yayımlama, rejim aleyhine propaganda” bulunduğunu aktardı.

Davanın işleyişine dair bilgiler de veren Herikendi, çıkan olaylarda Acemiyan’a topluca saldırının görüntülerinin sosyal medyada yayımlanmasından sonra faillerin tespit edilerek tutuklanması için mahkeme kararı çıkarıldığını belirtti.

İran Ceza Kanunu’na nazaran “ateşli ve ateşsiz silahlarla insanlara saldırmak, ülke güvenliğini tehlikeye atarak korku ve dehşet salmak, kamu düzenini bozmak ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak” üzere suçlamalarda sanıklar idam cezasıyla yargılanıyor.

İran’daki gösteriler

Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından “başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle” gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin, 16 Eylül’de hayatını yitirmesi ülke idaresine karşı şiddetli protestolara yol açmıştı. Yaklaşık iki aydır devam eden şovlarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti.

Protestoculara istenen cezalar

Gözaltına alınanlara ait iddianamelerin hazırlanmaya başlamasıyla birlikte ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.

İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım Pazar günü, “gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren” bir bildiri yayımlanmıştı.

İran Yargı Erki Lideri Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 7 kasım’da yaptığı açıklamada, “yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini” vurgulamıştı.

Ejei, yargı mensuplarından değerlendirmelerinde dikkatli olmalarını isteyerek “Yargı mensupları, son gösterilerde asıl isyancılarla suçsuz ve kandırılmış insanları ayrıştırmalı ve gerekli mekanizmalarla bu kişileri serbest bırakmalıdırlar.” tabirlerini kullanmıştı.

İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise 8 Kasım Salı günü, 227 milletvekilinin bildirisine değinerek, şunları söylemişti:

“(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin aksine, ölüm cezasından bahsedilmiyor ancak insanların canını alan kişilerin ‘kısası’ vurgulanıyor. Başkalarının canına kıyanlara da ceza uygulanır. Protesto bahanesiyle insanların silahla öldürülmesi ve katledilmesi kabul edilemez.”