İşletmelerin Yüzde 60’ından Fazlası Sigortasız

Steel Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Abdullah Özcan, sigorta dalının 3. çeyrek datalara nazaran yüzde 13,4 üzere bir gerçek büyümeye imza attığını kaydederken, en yüksek büyümenin yüzde 186,94 ile yeniden kasko sigortalarında gerçekleştiğini söyledi. Özcan, yangın ve doğal afet sigortalarındaki gerçek büyümenin ise yüzde 3’lerde kaldığını bildirdi.

Yangın ve doğal afet sigortalarında dalın farkındalık yaratma ve tanıtım faaliyetlerine karşın işletmelerin sigortalılık oranının yüzde 40’larda kaldığını söyleyen Abdullah Özcan, bu sonucu doğuran sebeplerin başında bilgi eksikliği ve yüksek prim ödeme telaşının yer aldığını tabir etti. Gelişmiş ülkelerde bilhassa ekonomik kriz ortamlarında işletmelerin sigorta taleplerinde değerli artışlar yaşandığına işaret eden Özcan, Türkiye’de ise bu türlü bir durumda birinci vazgeçilen kalemin sigorta poliçesi olduğunu belirtti.

Yangın, sarsıntı, sel, fırtına, yer kayması, yıldırım, kira kaybı, iş durması vb. pek çok riskin sigorta şirketleri tarafından işletmelere sunulan iş yeri paket poliçeleri ile teminat altına alındığını belirten Özcan, bu poliçelerin sanıldığı üzere yüksek bütçeleri de gerektirmediğinin altını çizdi. Özcan, ortalama yıllık 2.500 TL’den başlayan fiyatlarla işletmelerin bu eserlere kolay kolay erişebileceğini kaydetti. Özcan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İş yeri paket poliçelerinde fiyat belirlemede birçok değişkene bakılıyor. Zelzele teminatı içeren poliçelerde SEDDK (Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu) tarafından belirlenen sarsıntı tarifesine uygun olarak fiyat belirleniyor. Yangın, mali sorumluluk, makine kırılması, kâr kaybı, elektronik aygıt yahut ferdi kaza üzere teminatlar talep edilmesi halinde ise sigorta bedelleri göz önüne alınarak fiyatlama yapılıyor. Ayrıyeten sigortalının hasar geçmişi, mevcut piyasa şartları, riskin niteliği, alınan güvenlik tedbirleri üzere ögeler da fiyatı etkiliyor. Fakat sigorta şirketleri işletme sahibi sigortalısının bütçesine uygun ve vade farksız taksitlendirme imkanlarını da içeren paketlerle mümkün yüksek maliyetleri bertaraf edici tahliller sunabiliyorlar”.

İşletmelerin iş yeri paket poliçelerinde prim fiyatının yaklaşık yüzde 80’ini zelzele, yaklaşık yüzde 20’lik kısmını ise yangın-hırsızlık-sel-su baskını vb. teminatların oluşturduğunu kaydeden Özcan, “Ancak sektördeki rekabet prim tutarı açısından yüksek riskler de dahil olmak üzere işletmelere pozitif yansıyabiliyor ve prim tutarları oldukça makul seviyelere düşebiliyor. Ek olarak sigortalanan işletmede yangın ve güvenlik önlemleri ne kadar fazla ise prime de aynı oranda yansıyabiliyor” dedi.

İş yeri paket poliçelerinin pek çok büyük riski teminat altına almasının yanı sıra, sigorta sahibi işletmelere güçlü bir asistans hizmeti de sunduğunu kaydeden Özcan, “Bu paketlerde ücretsiz danışmanlık ve asistans hizmetleri de bulunuyor. Çilingir, su tesisatçısı, ücretsiz ambulans, tıbbi danışmanlık, iş yeri güvenliği eğitimleri gibi çok sayıda avantajlı hizmet yer alıyor” diye konuştu.

Eksik sigorta çok dikkat edilmesi gereken bir konu

İşletmelerin sigorta yaptırırken eksik sigorta konusunda da çok dikkatli olmaları gerektiğini belirten Abdullah Özcan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İşletmelerin öncelikle bu eser özelinde tecrübeye sahip acente ve brokerları tercih etmesi çok kıymetli. Zira sigortalanma etabında işletme muhteviyatı (makine, demirbaş, emtia ve elektronik cihazlar vb.) tam olarak sigorta şirketine beyan edilmeli. Muhteviyatı ne kadar eksik bildirirsem o kadar düşük prim öderim yaklaşımından katiyen uzak durulması gerekiyor. Örneğin 100 bin TL kıymeti olan bir makine, sigorta şirketine 10 bin TL olarak bildirilirse, bir hasar durumunda eksper makinenin bedelinin eksik olduğunu, bu nedenle eksik sigorta oluştuğunu iletiyor. Bu noktada maalesef eksper, hasar ödemesi yapılmadan evrakın kapatılması istikametinde rapor hazırlıyor. Başka taraftan makine kıymetinin fazla bildirilmesi ise prim meblağını yükseltiyor. Hasar olduğunda makinenin gerçek bedeli ne ise o ödeniyor”.